
Savaşsız ve sömürüsüz bir dünya için dövüşen insanların ölüm karşısındaki cesaretini ve kararlılığını kayda geçiriyor; okuru, mektubu yazıldığı ana, o en yoğun zamana götürüyor. İnsanlık düşmanı Hitler faşizminin ölüme mahkûm ettiği komünistler arasında, henüz 17 yaşında, benim gibi gencecik insanlar da var. Mektupları okurken, insanın duygulanmaması, gözyaşlarını bırakmaması, ölüme saatlere kala mektup yazanların o anını düşünüp onlarla özdeşleşmemesi mümkün mü?